ŞÜkrü Sözen sosyal paylaşım sitelerinde de dile getirdiği yazılı açıklama şöyle: “Ben Şükrü Sözen değilim. Halkın adına Belediye Başkanlığı’nı temsil ediyorum. Herkese bildirdiği saati niye bize bildirmiyorsunuz.
Tüm Türkiye’de engelli vatandaşlarımızın günlerini kutladığımız böylesine önemli bir günde son derece üzüntü duyduğum olaylar yaşandı. Manavgat’ta belediyemizin eğitime verdiği önem herkes tarafından bilinen bir gerçektir. İlçemizde katkı yapmadığımız okul yok diyebilirim. Hatta köy okullarımıza bile katkı yapıyoruz. Bunun temelinde de eğitime verdiğimiz önem yatıyor. Ama ne ilginçtir ki, Milli Eğitimden verdiğimiz emeğin karşılığını göremediğimize inanıyorum. Bu anlamda bu gün ve geçmişte yaşadığım birkaç olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Amacımız farklı bir şey değil. Eğitim yılının açılışında Milli Egemenlik İlköğretim Okulu’nda bir açılış programı yapıldı. Biz Manavgat Belediyesi olarak o okulumuzu 20 gün çalışarak açılışa hazırladık. Neden? “Eğitim yılının açılışı yapılacak bir okulda eksik bir şey kalmasın” diye.
Okulun duvarlarını, bahçesini, asfaltını düzenledik. Hevesle açılış günü bekledik. O gün bizzat milli eğitimden bizi arayarak programın 10.30’da olduğu söyleniyor. Tam 10.30’da orada oluyoruz. Öğreniyoruz ki, program 10.00’daymış. bize bildirilmiyor. Bize bildirme nezaketi bile gösterilmiyor. Biz o gün oraya programa yarım saat geç giden belediye başkanı durumuna düştük. Son derece üzüldüm ve tepkimi de dile getirdim.
Akabinde Manavgat’ta Bir Yağlı Güreş organizasyonu yaptık. Farklı illerden ve çevreden davetlimiz olarak Pazar günü binlerce araç geldi organizasyon için. Bir talebimiz oldu rica ettik. Okulların otoparklarını kullanmak için. Fakat ne hikmetse izin verilmedi ve Pazar günü okul bahçeleri kapatıldı.
Bu okullara biz hizmet ediyoruz. Okullar en küçük sıkıntısında Manavgat Belediyesi’ne geliyor. Milli eğitimin her türlü etkinliğinde Manavgat Belediyesi’nden destek isteniyor. Biz hiçbirisine kayıtsız kalmıyoruz.
Bu gün engelliler günü ve bizim için çok değerli bir gün. Dr. Hüseyin Vural İlköğretim Okulu’ndaki engelli çocuklarımız için bazı hazırlıklarımız vardı. Onlara oyuncaklar hediye edecek, günlerini pasta ve tatlıyla kutlayacaktık. Ancak engelliler okulumuzdaki öğrencilerin Kız Meslek Lisesi’ndeki programda olduğunu 11’e 5 kala Milli Eğitim Müdürlüğümüzden Belediye Başkanlığı’na gönderilen faks kanalıyla öğreniyoruz. Böyle bir saygısız çalışma anlayışı olmaz. Ayıplıyorum ve kınıyorum.
Ben Şükrü Sözen değilim. Halkın adına Belediye Başkanlığı’nı temsil ediyorum.
Kurum olarak bize değil halka saygı göstermesi gerekir. 11’e 5 kala faks geldi. Ben 11’i çeyrek geçe koşa koşa gelebildim. Çünkü sabahtan engelli vatandaşlarımıza ziyaretlerimiz vardı. Programın ortasına yetiştim. Bizim haricimizde her ne hikmetse herkes oradaydı. Herkese bildirdiğin saati niye bize bildirmiyorsunuz? Bu Kurumlar siyaset yapılacak kurumlar değil. Herkes ölçüsünü bilecek. Kimse bu makamlarda koltuklarda kalıcı değil. Yeter ki layıkıyla o makamları görev süreleri dahilinde temsil etsinler. Bu olaydan son derece üzüntü duydum. Böyle bir günde bu yapılmamalıydı. Gittim oraya sayın milli eğitim müdürüne de tepkimi dile getirdim. Nereden kimden kaynaklanıyorsa, nasıl bir çalışma anlayışı ile bunu yapıyorsa anlamadım. Böylesine önemli bir günde huzursuz olduğumu bildirmek isterim. Bizim eğitime bakış açımız ve aldığımız karşılık ortadadır. Bir daha bu türden olayların yaşanmamasını diliyorum.”