Cebin, Haysiyetinin Önüne Geçmesin
Mühendislik mesleği ve İnşaat Mühendisliği mesleğinin yaşadığı genel sorunlara değinen Barut, şu açıklamalarda bulundu; “Mühendislik mesleği ve İnşaat Mühendisliği Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllardan 1980’li yıllara kadar itibarı olan ve en saygın meslek iken günümüzde artık birçok meslek grubunun gerisinde kalmıştır. Bunun en büyük nedenlerinden biri meslekte birliktelik ve etik değerler ilkesini kaybetmemizden dolayıdır. Meslektaşlarımız ister kamuda, isterse serbest piyasada çalışan veya işveren konumunda olsun emeğinin karşılığını alamamaktadır. Çünkü (Cebin, Haysiyetinin Önüne Geçmesin…) sloganımızı, yasa, mevzuat ve etik değerler ile sağlam temellere oturtamadığımızdan dolayı, emeğin karşılığı alınamamaktadır. Mühendislik mesleğini icra eden meslektaşlarımız birçok bakanlığa bağlı (Çevre ve Şehircilik, Çevre ve Orman, Bayındırlık….) çalışırken sağlık mesleği ile uğraşanlar sadece sağlık bakanlığına bağlı çalıştığı meslekteki birlikteliği ve örgütlüğü sağladığı için bir takım değerleri kazanmış iken, biz mühendisler farklı bakanlığa bağlı çalıştığımız için meslekteki birlikteliği sağlayamadığımız gibi, meslektaşlarımız arasında sevgi ve güven sorunuda bulunmaktadır. Meslektaşını sevmeyen bir meslek grubu, örgütsel anlamda da başarıya ulaşamaz. Dolayısı ile 1923-1980 yılları arasındaki mesleki saygınlığını da kaybetmiş oluyor. İnşaat sektörünün yükünü taşıyan inşaat mühendislerinin maalesef müteahhitler arasında da çeşitli sorunları var iken Antalya’da en çok sevindiren konu Müteahhitler Derneği Başkanı’nın inşaat mühendisi olması (Sn. Deniz Karataş) sayesinde bu sorunları en az yaşayan iller arasında’dır.” dedi
Odamız Hiç Bir Siyasi Partinin Arka Bahçesi Olmayacak
Genel kurulda başkan seçilmesi durumunda genç ve dinamik yönetim kurulu üyeleriyle ile birlikte İMO’da yaşanacak olan değişim sürecini “İmo Biz varız Çalışma İlkeleri” başlığı altında toplayan Barut; “Seçildiğimiz taktirde yönetim kurulunda alacağımız önemli kararları sadece mesleki açıdan düşünmeyerek bölge muhtarları ve basın mensupları ile geniş katılımlı toplantılardan sonra bir sonuca bağlayıp ondan sonra kararımızı vereceğiz. Yani dernek üyesi iken aldığımız bir karar aynı konu ile ilgili oda başkanı ve oda yöneticisi olduğumuz zaman değişmeyecek yalpalamayacak ve sağlam zeminlere oturacaktır. Bu bağlamda Antalya menfaatine yönelik aldığımız bir karar yargı yönünde de sağlam temellere oluşacaktır. Odamız hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmayıp siyasi iradeye yön verecek tarafsız ön bahçe olup, siyasi iradenin en önde görünen vizyon ve saygın mesleki örgütü olacaktır. Üyelerimizin iş hayatında karşılaştığı hukuki sorun ilede ilgili şimdiden seçimi kazanacakmış gibi avukatlar’la neler yapacağımızı kazanan arkadaşlarımıza sunmaya hazırız çünkü önce birbirimizi sevmeyi öğrenmeliyiz. Oda yöneticiliğini bir siyasi partiye zıplama basamağı olarak görmeyip, vatana hizmet sunmanın amacı olarak yapacağız. Odayı yönetirken yönetici arkadaşları sağcı, solcu, ülkücü, tarikatçı diye yargılamadan böl, parçala, yönet ilkesinden ve etik değerleri ön plana çıkararak gerçekleştireceğiz. Antalya Halkının daha güvenli konutlarda yaşaması için yerel yönetimlerle iş birliği yapacağız. Odamızda teknik bilgi ve destek bürosu kurulacak. Yeni mezunların özgüvenini arttırmak için uygulama semineri düzenlenecek. Üniversitelerle iş birliği yapılarak bilgi güncellemeleri arttırılacak. Oda yerel yönetimlere, meslektaşlara, Antalya’ya ve Antalya halkına sadece eleştirel yaklaşmayacak bütün konulara uygulamalı olarak destek verecek.” dedi.
