Home Tüm Yazarlar Korkmayın! Düşünün! Değişin! Özgürleşin!..

Korkmayın! Düşünün! Değişin! Özgürleşin!..

433
0

Hayat kavramların üzeri kurulu fakat,
kavramların anlamları yanlış veriliyor,
verilmeye devam ediyor… 

Yanlış kavramlar üzerine kurulan hayatlar da,
yaşam şekilleri de bozuk…
Bozuk yaşam şekilleri, bozuk ilişkiler,
birbirine güvensiz insanlar,
dejenere olmuş ilişkiler zincirin halkaları gibi
birbirini takip eden olumsuzluklar…
Mutsuzluk… Güvensizlik… Şüphe… 

Yaşamdaki her şey, yanlış kavramların üzerine inşa edilirse,
üzerine eklediğiniz her şey de yanlış şekil alacaktır.
Ve yanlış aktarılır-aktarılacaktır geleceğe…
Bilinçaltına yanlış kayıtlar geçer…
Sanal,samimiyetsiz ilişkilerdoğar…
Menfaate dayalı çıkar ilişkileri kurmaya başlarsınız çevrenizle..
Kayıt altındaki yanlış bilgiler içselleşir
ve öyle davranmayı“doğal”kılar beyniniz
ve bundan sonra düşündüğünüzü sandınız her şey
bilinçaltınıza atılanyanlış kayıtlardır…  Artık yanlış-gerçek dışı kavramlar ile düşünmeyi unutun…

Unutun! çünkü düşündüğünüzü sandığınız her şey,
bilincinize ve bilinçaltına atılmış yanlış kayıtlardan başka şeyler değil…

Sizin düşündüğünüz artık kalıplardır…
Yanlış bilinen, öğrenilen kavramlar,
aslında düşünmemenizi sağlayacak,
makas altına alınmış,
sıkışmış kalıplardan başka bir şey değil…
Siz sadece düşündüğünüzü sanırsınız…
O kalıbın dışında başka bir şey düşünmeniz söz konusu olamaz.  
Halbuki düşündüğünüzü söylediğiniz şey,
size verilen kalıplardan başka bir şey değildir.
Eğer siz bir inancın, ideolojinin,
siyasi partinin fanatik taraftarı iseniz;
siz kendinize göre değil,
o inanca, ideolojiye ya da
siyasi partinin görüşüne göre,
düşünmek durumunda kalırsınız.
O düşünceler size ait olmayan
kalıplı düşüncelerdir.

Blokeedilmiş oluyorsunuz.
Yaşamdaki etrafınızda olan hiç bir şeyi
doğru sorgulayıp analiz edemezsiniz,
durduruldunuz..
Boş kayıtlarla..

Kalıplar içindeki düşünceler özgür bırakılmazsa
sorgulayamazsınız, algılayamazsınız,
doğru analiz yapamazsınız.

ve dolaysıyla karşılıklı tüm olaylarda-ilişkilerde karşı tarafı tutturamazsınız, ıskalarsınız…

İnsanoğlu 4.5 milyar yılda oluşmuş,
evrimleşmiş mükemmel bir makine…
Her geçen zamanda büyük sıçramalar yapmış
ve yapmaya devam edecek.
Her doğan bebek bir önceki neslin devamı
ve daha yüksek donanıma sahip olarak doğuyor.
İnsanların zeka seviyesi gittikçe yükseliyor.
Bu her geçen yüzyıl daha da ileri giden
zeka-gerçek bilgi seviyesini
hiç bir güç engelleyemez…

Sadece yanlış bilgiler yükleyerek yavaşlatmaya çalışılabilir.
Kalıplara sokarak, korkutarak hızı düşürürsünüz.
Gerçekleri düşünmemelerini sağlarsınız.
O zaman dilimi için geçerlidir
ama canlılık ve gelişim engellenemez.

Ve tutulamaz bir hızla sıçrayarak ilerliyor. 
Ufak küçücük ışık sızan bir delik bile olsa
oradan içeri girip devam ediyor ilerlemeye…
Tüm canlılığın, cansızlığın hedefi varilerlemek geleceğe gitmek… Evrenin dini, dili, ırkı, mezhebi, a b c partisi taraftarı,
x takım taraftarı,Zenci’nin oğlu, Çinli’nin kızı…
Müslüman, Yahudi, Hıristiyan
ayırımı yok..
Türk, Amerikalı, Arap ayırımı da yoktur…
Hayvan, ağaç, su ayırımı da yok…
Hepsi onun parçası…
Bunları birbirinden ayıran biziz. İlk sanal ayrılık!! burada başlıyor… “canlı-cansız”Ayırmaya devam ediliyor,
Müslüman, Yahudi, Sünni-Alevi, Türk-Arap, vd…
Oysa ki Evrenin öyle bir ayırımı yok.Kikaygısı yok… Savaşmıyor.
Karşılığı olmayan-hurafi-gerçek olmayan kavramlar ile düşünüyorsanız,
hiç bir şey sizi mutlu etmez, bocalarsınız,
anlayamazsınız, tanımlayamazsınız hissettiklerinizi,
bir şeyler var ama ne? Eksik bir şeyler kalır aklınızda hep…

Mesela ‘aşk’ı ele alalım kısaca;
biz eğer aşk kavramının, duygunun,
hormonal bir durum olduğunu, bilinçaltında,
kayıtlı-uygun kişiyi gördüğünüzde harekete geçtiğini
bu hormonal durumun, duygunun

bilimsel olaraken fazla 5 yıl sürdüğünü bilirseniz.
(kavuşamama durumunda bu süre uzar sadece)
Ve aşk hormonun salgısında,
aşkı hisseden kişinin aşkı üzerinde bir etkisinin bulunmadığını,
kendi elinde olmadığını bilirseniz,
bitiminde de karşı tarafa bunu, en az,
hatta hiçbirkötü davranışta bulunmayarak yansıtırsınız.
“Bana neden artık aşık değilsin?”diyerek, hakaret etmeye,
hatta cinayet işlemeye yeltenmezsiniz.
Çünkü aşkı gerçek olarak biliyorsunuz.
Gerçeği biliyorsanız,o bilince göre davranırsınız. Halbuki bugün verilen yanlış,
gerçek dışı kavramlar yüzünden
bir çok kadın-erkek cinayeti işleniyor.
“Senin yüreğin yok”, “Kalpsiz”
ve buna benzer onlarca, bilgisizce tanımlamalarda bulunuyor insanlar.
Aşk, ne yaşayan kişinin elindedir, ne o kişinin yönetiminde…Kavramların doğruluğunu bilen
ve doğru bilgiyle desteklenmiş,
kendini gerçek anlamda eğitmiş,
eğitmeye devam insanlar yaşam üzerinde çok etkili olurlar.
Hakimdirler yaşama, güçlüdürler.
Küçük, gereksiz ayrıntılarda gezmezler.
Her şeyin bütününü görürler, denge unsurudurlar.
Üretirler, büyütürler, beslerler, yardım ederler, egoları törpülenmiştir,
bencil değildirler, onlar yönetilmezler…
Kalıpsız, özgür düşünmek onları taraf olmaktan uzaklaştırır.
Fanatik yaşamazlar.

Tüm evrenin, içindeki canlı ve cansızların bütün olduğunu bilirler…
Korku değil değer yargısı taşırlar…

Bütün insanlık en üst düşünce seviyesinde olursa,
aslında tüm yanlış kayıtlardan arınmış dünya…
yaşanılası bir yer olur…

Algısı kapalı insan,
eğitimsiz, bilgisiz,
cahil, kalıplı insan modeli üretildi.
 Pazardan domates almaya,
deniz kenarından taş toplamaya da benzemiyor bilgi…
Ezberlenmiş, kalıplaşmış süslü kelimeler,
kulaktan dolma kelimeler dağarcığı da değil.
Topladığınız,  bütün deneyimlerin,
okuduklarınızın, gördüklerinizin, dinlediklerinizin
gerçek bilgilerle, süzgeçlerden geçirip, farklı  bir çok açıdan bakıp,
olayları doğru analiz edip sunmaktır.

Bilgi güçtür.
Bilgiliyseniz “korku” kelimesi yoktur hayatınızda.
Korkularla, endişelerle yaşamazsınız.
Özgürce alırsınız kararlarınızı.
Önünüzde koskoca hayat var.
Bütün sorumlulukları size ait olan,
size ait, hurafi-sanal olmayan gerçek bilgiler ile
alınacak kararlar hayatınızı çok iyi yaşamanıza,
yaşatmanıza sebep olacak
ve etrafınızdaki herkesi olumlu yönde etkileyeceksiniz.

Ya da olumsuz, kalıplara sığdırdığımız bir hayatı yaşayacağız,
yaşamaya devam edeceğiz yanlış ve saçma kuralları olan…

Ya da gerçeklere dayalı, özgürce….

Previous articleDöşemealtı’na Hacı Ramazan Altun Camii
Next articleGöçmenler sağlık hizmetlerine erişemiyor!